Bursa’da sağlık alanına dair art arda gündeme gelen iddialar, şehirde sağlık hizmetlerine olan güveni sarsıyor. Son haftalarda kamuoyuna yansıyan olaylar, özel hastanelerden ruhsatsız muayenehanelere, sahte doktorlardan ölümle sonuçlanan vakalara kadar geniş bir çerçevede ciddi soru işaretleri yaratıyor.
Geçtiğimiz günlerde Bursa Şehir Hastanesi’nde gerçekleştirilen tıbbi malzeme yolsuzluğuna ilişkin soruşturma kapsamında hazırlanan iddianame, kamu zararının boyutunu gözler önüne serdi. İddialara göre, 3 hemşire, ameliyatlarda kullanılmayan malzemeleri steril oda adı altında saklayarak medikal firmaya usulsüz şekilde aktardı.
Her Geçen Gün Skandallara Bir Yenisi Ekleniyor
Skandalların eksik olmadığı Bursa'da en dikkat çeken odaklardan biri ise Hayat Hastanesi ve çevresinde döndüğü iddia edilen hasta yönlendirme ağı.
İddialara göre, geçmişte yasa dışı kürtaj ve doğum operasyonları nedeniyle kamuoyu tarafından tanınan Dr. Ahmet Jakal, faaliyetlerine yeni bir yöntemle devam ediyor. Sağlık Bakanlığı’nın özel muayenehanelerde cerrahi işlem yapılmasına dair kısıtlamalarının ardından Jakal’ın Hayat Hastanesi üzerinden başka doktorlar aracılığıyla doğum ve ameliyatları sürdürdüğü ileri sürülüyor. Bu süreçte, hasta yönlendirme, komisyon zinciri ve kayıt dışı işlemlerin organize bir yapı ile yürütüldüğü belirtiliyor.
Ruhsatsız Noktalardan Hastaneye Uzanan Sistem
Hasta kabulünün Nilüfer ilçesinde yer alan Sinanoğlu İş Merkezi ve çeşitli konut adreslerinden yapıldığı ifade ediliyor. Bu yerlerde yasal yetkisi olmayan, çoğunluğu Suriye uyruklu şahısların doktor sıfatıyla estetik, doğum ve kürtaj işlemleri gerçekleştirdiği iddia ediliyor. Operasyon öncesi işlemler burada tamamlandıktan sonra hastaların Hayat Hastanesi’ne yönlendirildiği öne sürülüyor.
İddialarda adı geçen kişilerin başında Hanaa Elfaris, Zeynep Taceddin, İbrahim Elmusto ve Emel Khaluf gibi isimler bulunuyor. Bu kişilerin doğrudan cerrahi müdahalelerde bulunduğu, doğum koçu ya da estetisyen adı altında hasta kabul ettiği ve "sistematik yönlendirme" ile Hayat Hastanesi'ne sevk gerçekleştirdikleri kaydediliyor.
Sara Muselli Vakası: Sistemin İlk Ölümle Sonuçlanan Dosyası
Ağustos 2023’te 21 yaşındaki Suriyeli Sara Muselli’nin hayatını kaybetmesi, bu sistemle ilişkilendirilen ilk ölüm vakası olarak dikkat çekiyor. İddialara göre, doğum için yönlendirildiği hastanede resmi olmayan yollarla işlem yapılmış, doğum ise farklı bir sağlık kuruluşunda, Dr. Jakal’ın yönlendirmesiyle gerçekleştirilmişti. Genç kadının yaşamını yitirmesi, kamuoyunda ciddi yankı buldu ancak olayın sorumlularına dair herhangi bir cezai işlem yapılmadığı yönünde eleştiriler devam ediyor.
İddialar Genişliyor: Komisyon Ağı ve Güvence Söylemleri
İddialara göre, hastalarla doğrudan iletişime geçen kişiler “Biz Dr. Jakal ile çalışıyoruz, Hayat Hastanesi’ne bağlıyız. Hiçbir sorun yaşanmaz” gibi ifadelerle güven aşılıyor. Bu kişiler yalnızca yönlendirme yapmakla kalmıyor, doğrudan medikal müdahalelerde bulunuyor, ardından işlemleri hastaneye kaydırıyor. Bu da yalnızca bir sağlık suistimali değil, ciddi bir halk sağlığı tehdidi olarak değerlendiriliyor.
Hayat Hastanesi İddialara Karşı Sessizliğini Koruyor
Skandalın merkezinde adı geçen Hayat Hastanesi’nin kamuoyuna yönelik herhangi bir resmi açıklamada bulunmaması, tartışmaları daha da artırıyor. Hastane yönetiminin bu sistemden haberdar olup olmadığı, haberdarsa nasıl bir işlem yürüttüğü, kamuoyunun yanıt beklediği temel sorular arasında. Sosyal medyada yer alan paylaşımlar, hasta yakınlarının tanıklıkları ve dolaylı video kayıtlarına rağmen herhangi bir adli ya da idari sürecin başlatılmamış olması dikkat çekiyor.
Sağlık Otoriteleri ve Bursa Valiliği Ne Yapıyor?
Bursa İl Sağlık Müdürlüğü’ne yapılan başvurulara rağmen şimdiye kadar kamuya açık bir işlem ya da soruşturma başlatıldığına dair bilgi paylaşılmadı. Olayların boyutunun giderek büyümesi, yalnızca Hayat Hastanesi değil, ruhsatsız sağlık faaliyetlerine göz yuman sistemsel zaafları da gündeme getiriyor. Kamu denetiminin zayıflığı, sağlıkta kayıt dışılığın önünü açarken, halk sağlığı ve hasta güvenliği ciddi risk altına giriyor.
Bursa’da yaşanan bu gelişmeler, sağlık hizmetlerinin güvenilirliğine gölge düşürüyor. Vatandaşlar, başta Hayat Hastanesi olmak üzere olayda adı geçen tüm kişi ve kuruluşların denetlenmesini ve gerekirse yasal işlem başlatılmasını talep ediyor. Sosyal medya üzerinden yürütülen tepkiler, kamu denetim organlarının daha aktif çalışması gerektiğini ortaya koyuyor. Kaynak: Bursa TV