Kozmetik ve kişisel bakım ürünleri, dışarıdan bakıldığında zararsız gibi görünse de içeriklerinde bulunan bazı maddeler insan sağlığı açısından risk oluşturmaya devam ediyor. 2025 Güzellik ve Kişisel Bakım İçerik Raporu’na göre, şampuan, saç kremi, makyaj malzemeleri ve dudak ürünleri gibi günlük hayatta sıkça kullanılan birçok üründe hâlâ yüksek risk grubunda yer alan kimyasallar tespit edildi. Raporda, özellikle ABD ve Kanada'da satışa sunulan ürünlerin içeriklerinin şeffaflık göstermediği ve bazı zararlı maddelerin etiketlerde dahi belirtilmediği dikkat çekiyor. Bu durum, kullanıcıların ürün seçerken gerçek içeriğe ulaşamamasına neden oluyor.
Araştırmalar kapsamında incelenen 231 farklı ürünün %52’sinde PFAS olarak adlandırılan kimyasallar bulundu. Bu maddelerin hormon dengesini bozabildiği, uzun vadede ise kanser gibi ciddi sağlık sorunlarıyla ilişkili olduğu ifade ediliyor. Ayrıca bu kimyasalların %88’inin ürün ambalajlarında yer almadığı ortaya kondu. Özellikle saç düzleştiricilerde bulunan formaldehit gibi maddelerin, bazı etnik gruplara yönelik ürünlerde daha sık yer aldığına da vurgu yapıldı.
En Çok Kullanılan Riskli Kimyasallar
Rapor, içeriklerde dikkat edilmesi gereken bazı yaygın kimyasalları da açık şekilde sıralıyor. Bunlar arasında silikon türevleri olan Cyclopentasiloxane ve Cyclomethicone, hormon sistemini etkileyebilen Methylparaben, çevreye ve endokrin sisteme zarar verebilen BHT (Butylated Hydroxytoluene) yer alıyor. Ayrıca D&C Red 27 ve 28 gibi sentetik boya maddelerinin bağışıklık ve üreme sistemleri üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği bildiriliyor.
Kimya güvenliği uzmanı Heather McKenney, ürün güvenliği konusunda sorumluluğun tüketicide değil, üretici firmalarda olması gerektiğini vurguluyor. Kullanıcıların içerikleri çözümlemeye çalışmak zorunda kalmaması gerektiğine dikkat çeken McKenney, sektörün şeffaflık ilkesiyle hareket etmesi gerektiğini ifade ediyor.
Güvenli Formüller Artıyor Ancak Yeterli Değil
Raporu yayımlayan ChemFORWARD kuruluşu, tehlikeli içeriklerin oranında %2’lik bir düşüş yaşandığını ve güvenli formüllerin sayısının arttığını belirtiyor. Ancak 50 binin üzerinde ürün arasında yaklaşık %4’ünün hâlâ yüksek risk taşıdığı ortaya konmuş durumda. Bu da sektörde dönüşümün başladığını ancak yeterli seviyeye ulaşmadığını gösteriyor.
Uzmanlar, kişisel bakım ürünlerinde estetik kaygıların insan sağlığının önüne geçmemesi gerektiğini belirterek, üreticilere zararlı kimyasallardan arındırılmış formüllere yönelme çağrısı yapıyor.
