Beslenme alışkanlıklarının hızla değiştiği, popüler diyetlerin sıkça gündeme geldiği bir dönemde, sağlıklı beslenme konusundaki kafa karışıklığı da giderek artıyor. İşlenmiş gıdalar tamamen zararlı mı? Yağdan uzak durmak hâlâ geçerli mi? Sağlıklı yemekler gerçekten tatsız mı? Uzmanlara göre bu soruların yanıtı, beslenmede dengeyi bulmakla mümkün. Uzmanlar, besinleri doğaya en yakın halleriyle tüketmenin, aşırıya kaçmadan sağlıklı yağları seçmenin, ilave şekerden uzak durmanın, evde yemek pişirme alışkanlığı kazanmanın ve bu sürecin keyfini çıkarmanın temel kurallar olduğunu belirtiyor. İşte sağlıklı beslenmeye giden yolda beş önemli ipucu.
Bütün Gıdalarla Dengeli Bir Başlangıç Yapın
Ulusal Sağlık Enstitüleri’nden beslenme araştırmacısı Dr. Alison Brown’a göre, işlenmiş gıdalar her zaman zararlı olmasa da genellikle lif, vitamin ve mineral açısından eksik olabiliyor. Bu nedenle doğal haliyle tüketilen meyve, sebze, kuruyemiş ve tam tahıllar gibi bütün gıdalar tercih edilmeli. Yapraklı yeşillikler ve kırmızı meyveler gibi antioksidan içeren besinler, bağışıklık sistemine destek sağlarken; lif oranı yüksek gıdalar, kalp sağlığına katkıda bulunabiliyor. Aynı zamanda yapılan araştırmalar, bu tür besinleri düzenli tüketen bireylerin yaşlılık dönemini daha sağlıklı geçirme ihtimalinin yüksek olduğunu ortaya koyuyor.
Yağlardan Kaçmayın, Doğru Olanı Seçin
Geçmişte düşük yağlı diyetler ön plandayken, günümüzde sağlıklı yağların beslenmedeki yeri daha net anlaşılmış durumda. Kuruyemişler, zeytinyağı, avokado ve balık gibi kaynaklardan alınan doymamış yağların, kandaki kötü kolesterol düzeyini azaltarak kalp krizi riskini düşürdüğü belirtiliyor. Uzmanlar, hayvansal gıdalarda bulunan doymuş yağları tamamen kesmek yerine, ölçülü tüketilmesini ve mümkünse bitkisel yağlarla dengelenmesini öneriyor. Zeytinyağı gibi sağlıklı alternatifler, lezzetli olduğu kadar kalp dostu seçenekler arasında yer alıyor.
